19 Ekim 2010 Salı

MERHABA!! DİJİTAL DÜNYA

dijital dünyada keşfim başladı

    Bloğumun ilk sayfası, acemiliğimden olacak pek iyi olduğu söylenemez.
Ama yinede bir ilke göre iyi sayılabilirmi ne dersiniz? Dahada güzel ve kapsamlı olması için birazcık çaba yeterli olacak sanıyorum.Kendimizi geliştirme yolunda bunları ilk denemeler olarak düşündüğümüzde epeyce uzun ve zorlu  bir yolculuğa başladığımızın farkında olmamak olası değil deyip fazla uzatmanın gereksiz olduğunu düşünerek "dijital dünya" konusuna odaklanalım.


               
     

2'li(binary) sistem adı altında birler ve sıfırlar

 Bir işlemci ile ilgili en çok merak edilen konulardan birisi, o işlemcinin klavye veya fare gibi farklı kaynaklardan aldığı komutları tam olarak nasıl algıladığı ve işleme soktuğudur. Veriler herhangi bir yoldan bilgisayara girildiğinde önce elektrik sinyallerine çevrilirler. Sinyaller iki durumdan oluşur. Kapalı (off=0) veya açık (on=1).



      Elektrik sinyali ile bunu yapmak kolaydır; elektrik ya vardır (1) ya da yoktur (0). Bu
iki durum prensibi (two state principle) olarak bilinir. İki durum prensibini tanımlamak için iki parçadan oluşan anlamına gelen ikili (binary) terimi kullanılır. Bilgisayarlarda veriler binary digits adlı temel elemanlarına yani kısa adıyla bits?lerine ayrılarak 0 ve 1 (yani açık ve kapalı) sayıları ile değerlendirirler. Verilerin ikili sistem şekline çevrilmiş haline ikili kodlama (binary coding ) denir. Bir bilgisayar içinde devreleri oluşturan yongalar üzerinde milyonlarca mikroskobik elektronik anahtar (switch) vardır. Bir mikro işlemciyi yakından incelediğimizde, her biri elektrik sinyallerinin iletiminde kullanılan çok sayıda ayaklar (pin) içerdikleri görülür.


Dijital Dünyanının Hacmi

Araştırma şirketi IDC'nin verilerine göre 2008 yılında dijital evrende bulunan toplam veri miktarı 486.522 milyar Gigabayt'a ulaştı.


              
EMC Corporation sponsorluğunda IDC tarafından 2008 verilerine ilişkin olarak gerçekleştirilen global araştırma sonuçları bir basın toplantısı ile açıklandı.  EMC Türkiye iş ortakları ve müşterilerine yönelik olarak; EMC Türkiye – Mısır - Libya Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu ve IDC Sunucu ve Veri Depolama Sistemleri Kıdemli Analisti  Zeeshan Gaya’nın katılımı ile gerçekleşen ve şirketlerin risk yönetimi, değer üretme ve maliyet düşürme konularında en iyi yöntemlerinde paylaşıldığı toplantıda 2008 yılında dijital evrende var olan toplam veri miktarının; bir önceki yıla oranla yaklaşık 2 kat artış göstererek; 486.522 Milyar Gigabayt’a ulaştığı belirtildi. Kişi başına düşen dijital veri miktarı ise yaklaşık 90 GB`a ulaştı.


IDC Dijital Evren Araştırması her yıl yaratılan ve kopyalanan dijital verilerin farklı türlerini ve miktarlarını ölçümleyen ve tahminlerde bulunan bir çalışma. 2008 yılında boyutu yaklaşık 487 milyar gigabayt olarak hesaplanan veri miktarı aşağıdaki adetlere eşit;
•30 milyar adet tamamen dolu Apple iPOD Touch
•237 milyar adet tamamen dolu Amazon Kindle kablosuz okuma cihazı
•4.8 katrilyon adet Internet bankacılığı işlemi
•3 katrilyon adet Twitter beslemesi
•162 trilyon adet dijital fotoğraf
•19 milyar adet tamamen dolu Blu-Ray DVD


Toplantıda IDC sonuçları ve bunların ekonomiye katkılarının da altı çizilerek IDC’nin önceki tahminlerine oranla 2008 senesinde yaratılan dijital veri miktarının %3 oranında daha hızlı büyüdüğü ifade edilirken; yakın gelecekte, Dijital Evren’in her 18 ayda iki kat büyüme kaydedeceği beklentisi vurgulandı. 2012 yılına gelindiğinde ise; 2008’e oranla dijital veri miktarında beş kat artış gözlemleneceği öngörülüyor.


Araştırmada öne çıkan diğer veriler ise şunlar;

Dijital verilerin büyüme hızı 2008’de artarken, BT bütçeleri düştü. Bu da; üretilen veri miktarı ile bu verileri yönetmek için satın alınan ve sistemlere kurulan BT kaynaklarının miktarı arasındaki uçurumu büyütüyor. Bu dinamik daha fazlasını daha azla yönetmek için gereken araç ve tekniklere (örn; sanallaştırma, veri tekilleştirme ve diğer veri azaltma teknolojileri gibi) olan talebi tetikliyor.


EMC Türkiye – Mısır - Libya Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu; konuyla ilgili olarak, “Öğrenci, üst düzey yönetici, cerrah ya da ev hanımı da olsanız dijital veri miktarındaki artış günlük yaşamı ve iş yaşamını ve dolayısıyla da sizi etkiler. Veri miktarındaki artışı kendi avantajı için kullananlar hızla miktarı artan verileri yönetmek, güvenliğini sağlamak ve korumak için yeni ve yaratıcı yöntemler arayışı içinde. Dijital Evren’in %70’inden fazlası bireyler tarafından yaratılmış olsa da, sorumluluğun büyük kısmı- yüzde 85’in üstünde bir oran-kurumlara ait.” şeklinde konuştu.


Sürekli ve artarak büyüyen bilgi yığınının bugün sahip olduğumuz IT altyapılarının üzerinde oldukça büyük bir yük oluşturduğundan söz eden Fındıkoğlu; patlayıcı etkisindeki büyümenin, kurumların ve IT profesyonellerinin iş yapma tarzlarını ve tüketicilerin bilgiyi kullanma şekillerini daha da değiştireceğini anlattı. Fındıkoğlu; “Yaratılan ve kopyalanan verilerin %85’inden kurumlar ve ticari işletmelerin sorumlu olacağını göz önüne alırsak, sektör olarak önemli adımlar atmalı ve bu tufanla başa çıkmak için esnek, güvenilir ve güvenli bilgi altyapıları geliştireceğimizin garantisini vermeliyiz. ” dedi